top of page
  • Yazarın fotoğrafıPsk. Ahmet Sönmez

UYKUNUN EVRELERİ VE ANLAMLARI

Uyku, insan ömrünün tamamı düşünüldüğünde ciddi oranda yer kaplayan bir süreçtir. İlginçtir ki bu denli büyük bir yer kaplamasına karşın hakkında bildiklerimiz son 60 yıldaki çalışmalara dayanmaktadır. Neden uyumaya ihtiyaç duyarız gibi sorulara kesin bir yanıt verilemese de uykunun bileşenleri ve evreleri konusunda oldukça kesin bilgilere eriştiğimiz söylenebilir(akt. Morris, 2002). Uyku laboratuvarlarındaki çalışmalar sonucunda uykunun, nörofizyolojik ve biyokimyasal ve oldukça kompleks bir yapıdan oluşan etkin bir süreç olduğu anlaşılmıştır(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016). Yapılan araştırmalarla uykunun döngüsel olduğu görülmüş ve tüm gece süresince beyin büyüklüğü ile ilişkili olarak 90-120 dakikalık aralıklarla 4 ile 5 kez yineleyen ve ayrı özellikleri bulunan kabaca iki tür uyku durumundan söz edilir. Bunlardan ilki “hızlı göz hareketleri” tümcesinin ingilizcesi olan “rapid eye movements” kelimelerinin baş harflerinin seçilmesiyle oluşturulan “REM” ; ve bir diğeri de yine rem dışı anlamına gelen “non-REM” isimli durumdur.(akt. Ertuğrul ve Rezaki, 2004).


REM uykusu esnasında, görüntüleme sistemleri ile incelemeler yapan araştırmacılar sanki kişi uyanıkmış gibi bir profil çizen sonuçlar ile karşılaşmış ve solunum, kan basıncı ve nabız gibi hayati belirtilerde düzensizlikler gözlemlemiştir. Rüyalar bu uyku durumunda görülmektedir(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016).

Rem dışı (non-REM) ise uykunun geri kalan bölümlerini kapsamaktadır. Yapılan çalışmalarda bu durum için 4 evre tanımlanmıştır(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016).

Birinci evre bahsi geçen bu evrelerin ilkidir ve uyanıklıktan uykuya geçiş burada başlar(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016). Birinci evre ortalama birkaç dakika sürer ve eğer bu evrede uyuyan kişi uyandırılırsa, kolayca uyanacağını söylemek ve uyandığında uyuduğunu bile farketmemesinden söz etmek mümkündür(akt. Morris, 2002).


İkinci evre ile uykunun derinleşmesinden söz edilir. Bu evrede EEG dalgalarının hızının azaldığı görülür ve önceki evrelere göre dalgaların genliğinin arttığını görmek mümkündür. Bu evrede yüksek voltajlı dikenler diye anılabilecek K-kompleksi ve iğcikler izlenebilir(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016).


Üçüncü evrede iğciklerin kaybolması ve yüksek voltajlı delta dalgalarının ortaya çıkması söz konusudur(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016). Bu evrede uyuyan bireyi uyandırmak öncekilere göre artık daha zordur ve kişinin ses ya da ışık gibi uyarıcılara tepki vermemesi olasılığı oldukça yüksektir(akt. Morris, 2002).


Dördüncü evrede ise üçüncü evrede ortaya çıkmaya başlayan delta dalgalarının yoğun olarak ortaya konduğu görülür(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016). Bu evrede, diğer evrelerde yavaşladığını belirttiğimiz kalp atış ve solunum hızı ile kan basıncı ve vücut ısısı en düşük seviyelere geriler. Bu evrenin yaş ilerledikçe süresinin azaldığı görülmüştür(akt. Morris, 2002).


Uyku yukarıda bahsedilen evrelerden birincisi ile başlamaktadır ve sırasıyla evre evre devam eder. Delta dalgalarını barından üçüncü ve dördüncü evre genel olarak derin uyku evresi olarak ele alınırken, birinci ve ikinci evre kişinin kısmen daha kolay uyanabileceği yüzeysel uyku evresi olarak kabul edilir(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016). Evreleri incelenmiş olan non-REM dönemi, toplam uykunun yaklaşık %80’ini oluşturur(akt. Ertuğrul ve Rezaki, 2004).


REM dönemi hakkında yapılan çalışmalarda, bu dönemin uykunun ilk saatlerinde 5-10 dakika, son saatlerinde ise 20-40dk arasında sürdüğü görülmüş ve dolayısıyla etkin uykunun, daha çok son saatlerde olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Rüyaların bu dönemde görüldüğünden yukarıda bahsetmiştik. Ayrıca derin uykuya kıyasla bu dönemde de uyandırılmanın kolay olduğundan söz etmek mümkündür. Tıpkı non-REM içindeki dördüncü evrede olduğu gibi, yaş ilerledikçe REM uykusunda da azalmalar olur(akt. Öztürk ve Uluşahin, 2016).











Kaynakça

Ertuğrul, A. ve Rezaki, M. (2004). Uykunun nörobiyolojisi ve bellek üzerine etkileri. Türk Psikiyatri Dergisi, 15(4), 300-308.

Morris, C.G. (2002) Psikolojiyi anlamak (Psikolojiye giriş) (3. Baskı). (H. B. Ayvaşık, ve M. Sayıl, Çev. Ed.). Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

Öztürk, M. O. Ve Uluşahin, N. A. (2016). Ruh sağlığı ve bozuklukları (14. Baskı). Ankara: Nobel Tıp Kitapevleri.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page