top of page
  • Yazarın fotoğrafıPsk. Emre Gözüküçük

PSİKOLOJİK DESTEK ALMAYA BAŞLAMAK "EŞİĞE ADIM ATMA"

Güncelleme tarihi: 3 Kas 2022

Eşiğe adım atmak; küçük adımlarla başlamanın büyük hedefleri ve istekleri gerçekleştirilmeyi daha kolay kılmasıdır (Freedman & Fraser, 1966). İlk adımın atılmasıyla kişi sanki taahhüt vermişçesine sorumluluk duygusuna kapılır ve devamını gerçekleştirmesi daha kolay olur (Sakallı, 2001). Hayatta yapmak istemediğimiz ya da yaparken bizi çok zorlayan şeyler deneyimlemişizdir. Hiç kilo vermek için ya da daha sağlıklı bir yaşam için spora başlamayı istediniz mi? Ya da konforlu bir çalışma odanız olsa da çalışmak için dışarıya çıktınız mı?


Eğer bunları denediyseniz ya da deneyemediyseniz başlamanın en zor kısmı olduğuna katılabilirsiniz. Çünkü bu hedeflere ulaşmak için ağırlıkları kaldırmak, o zorluğun acısına katlanmak, konuları, işleri tüm dikkatimizi vererek anlayıp dönüştürmek zorundayız. Etrafımızdaki herkes odaklanmış bir şekilde çalışırken nasıl boş durabiliriz? Spor salonunda da koşan, kendisini zorlayan diğer insanların varlığı sorumluluk duygumuzu pekiştirir. Spor yapmak da ders çalışmak da aslında sonuçları bakımından istediğimiz, kendi adımıza daha iyiye ulaşacağımız davranışlardır. Fakat eşiğe adım atamadığımız sürece bizi hep zorlarlar.

Psikolojik destek almak da benzer bir süreçtir. Başlamadan önce neyin nasıl olacağı, gerçekten olup olmayacağı kişi için büyük bir bilinmezlik olabilir. Psikolojik destek almaya başlamak, hayatınızda istedikleriniz ya da artık istemedikleriniz için sorumluluğu almanın ilk adımıdır.


Peki terapistin rolü nedir? Terapist de danışana ilerlemek istediği bu yolda büyük hedeflerini, isteklerini veya ihtiyaçlarını gerçekleştirebilmesi için danışanın kendisine özgü küçük adımları birlikte planlayan ve gittiği yolda yanında olan uzman bir rehberdir. Hayatınızda çözmek istediğiniz, düzeltmek istediğiniz, size engel olan, sizi sıkıntıya sokan ya da daha iyi bir hale getirmek istediğiniz her şey için terapist sizinle birlikte eşiğe adım atan ve yolunuzu aydınlatmaya çalışan kişidir. Terapist bu süreci danışana özgü, danışanın kendi ritmine göre düzenlenmesinde yardımcı olur.


Psikolojik danışmanlık için birçok yardım modeli önerilmiştir. Bu modeller sürecin aşamalarını farklı bakış açılarıyla açıklamaya çalışır. Biz bugün bu yardım modelleri arasından Yankelovich’in (1992) modelini inceleyeceğiz. Yankelovich sorun çözme için yedi adımlık bir süreç ortaya koyar. Bu adımlardan ilk üçü psikolojik destek almadan önceki süreci daha iyi anlamımıza yardımcı olur. İlk üç adım: ilk farkındalık, kaçınılmazlık ve ilk çare arayışıdır.

  • İlk Farkındalık: Danışanlar bir sorunun ya da bir dizi sorunun farkına varmaya başlarlar veya farkına varırlar. Kişinin kendisi bazı şeylerden rahatsız olmaya başlayabilir ya da çevresini rahatsız ettiği için uyarılarla karşılaşabilir.

  • Kaçınılmazlık: Soruna neden olan durum daha da sıkıntılı bir hale geldikçe sorun kişi için artık görmezden gelinemeyecek kadar sıkıntı verir hale gelmiştir. Sorundan dolayı kişinin köşeye sıkışması ya da sorunun dayanılmaz bir hale gelmesi olarak da açıklanabilir. Kişi artık sorunla baş edememektedir.

  • İlk Çare Arayışı: Artık sorunla baş edebilmek için çare aranmaya başlanır ve farklı yollar denenebilir. İnsanlar aileleri ve arkadaşları gibi yakın çevrelerine danışmaya başlarlar. Bazen bu işe yarasa da sorunla baş edebilmeyi öğrenmek mümkün olmayabilir. Böyle bir noktada profesyonel olarak psikolojik destek almak kişinin sorunlarıyla etkili bir şekilde baş edebilmeyi öğrenmesi için en iyi seçenektir.

Bu adımlar ve sonrasında yaşanabilecek süreçler bazı yardım modellerinde sunulsa da psikolojik yardım süreci doğrusal olarak ilerlemez (Camadan, 2018).Terapide kişinin getirdiği sorun kişinin istekleri, ihtiyaçları ve olanakları doğrultusunda kişiye özel tasarlanmış bir yol haritası çizilerek ele alınır. Bu yüzden her kişinin terapi süreci, süresi ve işleyişi farklıdır. Her insan biriciktir. Her insan özeldir.



Kaynakça

Camadan, F. (2018). Psikolojik Danışmanın Yaşadığı Çatışma: Etik İkilem. Sakarya University Journal of Education, 8(1), 76-94.

Freedman, J. L., & Fraser, S. (1966). Compliance without pressure: The FITD technique. Journal of Personality and Social Psychology, 4, 195-202.

Sakallı, N. (2001). Sosyal Etkiler: Kim Kimi Nasıl Etkiler?, Ankara: İmge.

Yankelovich, D. (1992). How Public Opinion Really Works. Fortune, 102-108.


86 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page